20 Ekim 2015 Salı

DETOKSUN DİBİNE VURUYORUZ

6. sınıfa giderken aynı zamanda okulun folklor ekibinde Bilecik Yöresi oynuyordum. Bana göre eğleniyor, aileme göreyse sosyalleşiyordum. Çok seviyordum folklor oynamayı. Gece gündüz çalışmalara katılıyor, bacaklarıma giren kramplar yüzünden uykumdan sıçrasamda; vazgeçmiyordum. Ekibimdeki arkadaşlarımda en az benim kadar seviyordu folklor oynamayı. Çok çalışıyorduk ve okullar arası folklor yarışmasına katılmaya da hak kazanmıştık.
Beklenen gün gelip çattı. 
Aylarca verilen emeğin karşılığını almak için; yarışmaya hazırdık. Onlarca öğrenci ve folklor ekibi; Yalova'nın birincisi olmak ve Bölgesel Yarışmaya katılma hakkı kazanmak için; koreografilerini sergiliyordu. Sonunda sıra bize geldi. Henüz 11 yaşlarındaydık ama hırslıydık. Kadifeden yapılmış kat kat yöresel kıyafetlerin içinde, hiç bir hata yapmadan; Yalova Kapalı Spor Salonu'nda folklorümüzü oynadık.
Gösterimiz bitince, heyecanla bekleme salonuna attık kendimizi. Arkadaşlarımın neredeyse hepsi çantalarına yönelip, su şişlerini çıkardı. O kadar terli ve yorgunlardıki ''kana kana su içmek'' deyimini burada kullansak yanlış olmazdı. Nefes nefese sularını içip boş buldukları yerlere oturdular. Ben ise; oruçtum... Hem aç, hem susuz, hem de yorgundum; ama artık olgundum... Su içmedim ve ilk kez o gün; orucun ne demek olduğunu anladım. Düşündükçe hala gözlerim yaşarır bu olaya. Su içemediğime değil, yarışmanın bize kazandırdığı birinciliğe gözlerim yaşarır hala. Evet, o yıl okullar arası folklor yarışmasının birincisi olup, Balıkesir'de yapılan 'Bölgesel Yarışmada' Yalova'yı temsil ettik... O Şubat ayı bana, yarışma sayesinde çalışmanın sonundaki zaferi, oruç sayesinde de; sabretmenin kazandırdığı büyüklüğü fark ettirdi.
Bu yıl oruca başlayan çocukların imtihanı ise; bizim gibi 12 saat değil, 17 saat.
Ama orucun sadece aç ve susuz kalmak değil, nefsi terbiye etmek olduğunu anlayacaklar. Farz ibadetini yerine getirmenin huzurunu, mide sağlığı için aç kalmanın faydalarını, orucun toplumsal kaynaşmaya sağladığı yararları ve sabır ile tahammülün insan hayatındaki önemini kavrayacaklar.
Havaların sıcak yada günlerin uzun olması, orucun farz olduğu gerçeğini değiştirmese de; insanlarda sürekli bir bahane bulma çabasında olacak.
Akıl sağlığı yerinde, buluğ çağına gelmiş herkesin oruca teşvik edilmesi gerekirken; nefsi terbiye eden bu ibadetten kaçınma bahaneleri aranacak. ''Daha küçüksün dayanamazsın, ''Tatile gideceğiz denize girmezsin, ''Havalar çok sıcak şekerin düşer, ''İş yerin oruç tutmaya müsait değil boş ver'' ve daha arttırabileceğimiz yüzlerce bahaneler... Oysa hem ibadet hem de sağlık için; oruç tutmak o kadar gerekli ki...

Peki hristiyanların da oruç tuttuğunu biliyor muydunuz?
İncil'de yer alan bir ayete göre; ''Hristiyanlar bireysel ihtiyaçları için oruç tutmalı. Bahsettiğimiz ihtiyaçlar gerçek ihtiyaçlar olmalı. Hz. İsa’nın öğrencileri: “Biz kötü ruhu neden kovamadık?” diye sordular. Hz. İsa onlara; “Bu tür ruhlar ancak duayla ve oruçla kovulabilir” yanıtı verdi. (Markos 9:29-30, İncil)
Aynı zamanda Kutsal Kitaplarında yer alan diğer bir ayete göre; ''Hz. İsa dünyaya ait hizmete başlamadan önce 40 gün ve 40 gece oruç tuttu.'' Bu sebeple Hz. İsa'nın ikinci kez dünyaya geleceğine inanan hristiyanlar; 7 gün oruç tutar ve bu dönemde sürekli İncil okuyarak dua ederler.
Orucun inanışlar ve ibadetler arasındaki önemi, ramazan ayında sürekli medyada yer aldığı için; orucun sağlığa yararlarından bahsederek, yazımı sonlandırmak istiyorum.
Baş ağrısı, sırt ağrıları, sık sık soğuk algınlığına yakalanmak, yorgunluk, eklem ağrıları, burun kaşıntısı, sinirlilik, deri döküntüleri, öksürük, uyku hali, deri kızarıklıkları, göğüs hırıltısı, gözlerde iritasyon, uykusuzluk, bulantı, boğaz ağrısı, savunma sisteminizde yavaşlama, baş dönmesi, hazımsızlık, boyun tutulması, değişken ruhsal yapı, anoreksiya, sinüslerin tıkanması, anksiyete, ağız kokusu, dolaşım bozukluğu, ateş, depresyon, kabızlık; vücudun detoksa ihtiyacı olduğunu gösteren işaretlermiş.
Peki detoks nedir? Detoks, vücuda yeni toksinlerin girmesini önlemek için; belli bir süre aç kalmakmış. Detoks; midenin boşalmasının ardından vücudu, taze sıkılmış sebze yada meyve suları ile temizlemekmiş. Detoks sindirim organlarının dinlenmesini sağlamak için; yemekten uzak durmakmış.
Bizler ise farketmeden, her Ramazan ayı geldiğinde; detoksun dibine vuruyoruz...
Elhamdülillah oruç sayesinde; hem bedenimizi, hem ruhumuzu temizliyoruz...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

GÜLHASAN

Yıllardır 'geçici koruma' statüsü ile vatanımızda misafir ettiğimiz mülteciler yüzünden; Türk halkı 2'ye bölünmüş durumda. Bir ...